Toplum Menfaati Mi? Yoksa Şahsî Menfaat Mi?

Forum Tanrısı

Administrator
Yönetici
Değerli dostlarım, 31 Mart 2024 Yerel Seçimler tamamlandı. Kazanan adaylar mazbatalarını alarak göreve başladılar. Beş yıl müddetle yerel anlamda seçildikleri beldelere hizmet etmeye gayret gösterecekler. Seçilene de seçene de hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Zira belediye teşkilatları halkı doğrudan ilgilendiren kurumlardır. Örneğin; sabah ilk kalktığımızda lavaboya gideriz. Şebeke suyu akıyorsa mesele yok. Eğer akmıyorsa aksaklık var demektir. Daha sonra elektrik enerji gerekir. Eğer enerji var ve elimizi görüyorsak yine mesele yok. Yok eğer lamba yanmıyor ve enerji yok ise sıkıntı var ve sabah sabah sinir krizine yol açabilir. Tabii diyeceksiniz ki elektrik enerjisinin belediye ile ilgisi nedir. Daha önceleri belediye teşkilatı yapardı bu işleri. Sonradan devlete geçti. Şimdilerde ise özel şirket çalıştırıyor. Aydın, Denizli ve Muğla illerine bakan firma özelleştirme kapsamında hizmete devam ediyor. Bugün artık seçim sonrasında konu başlığı ettiğim analizlerime son vermek niyetindeyim. Tabii dostlarla konuşuyoruz. Hizmet eden belediye başkanları neden kaybetti diye. Örnek olarak Ula ilçemizin belediye başkanı hakikaten 20-25 yılda yapılamayanı yaptı. Bunu herkes oy versin ya da vermesin söylüyor. Hele hele şimdilerde mahalle hüviyeti kazanan köylerimize hizmet adeta yağmur misali yağdı. Ama sandığa yansımadı. Sadece ilçem Ula mı hayır, en yakınımızda Yatağan ilçesi var. Hakikaten ciddi hizmetlere imza attı değerli kardeşim Mühendis Mustafa Beyefendi kardeşim. Yatağan Yatağan olalı böyle bir hizmeti görmedi diyebilirim. Ama seçimde bu hizmetler sandığa yansımadı. Bu şekilde yerel anlamda sıralayabiliriz. Konu konuyu açıyor sohbette. Kazanan adayların o gece davulların önünde oynayanların neredeyse %90’ı eski Doğruyol partililerdi dedi o dostum. Biz de Ula ilçemizde o gece davulun önünde kazanılan seçim sonrasında oynayan genç yaşlı orta yaşlı kişilerin de eski Doğruyol partililerin olduğunu gözlemledik. Tabii CHP’li arkadaşlarımız da varmış. Aşırıya kaçmamak kaydıyla bu şekilde kutlamaları normal karşılamak gerekir diye düşünenlerdenim. İlçem Ula’da galiba farklı bir seçim ya da farklı bir değerlendirme yapılmış. Rahmetli İsmail Başkanımız Adalet Parti ve sonradan da Doğruyol Partiden Ak Partiye gelen bir kardeşimiz idi. Allah kendisinden razı olsun, beklenen performansı gösteren Mimar Özay Beyefendi kardeşlim de Doğruyol Partisinden gelen bir siyasetçiydi. Zaten yeniden insan inşaa etmek Allah’a mahsustur. Elbette partiler ve siyaset insanlar için bir araçtır. Asla amaç olmamalıdır da. Ayrıca siyasetten nemalanmak için gelenlerde olabilir diye düşünürüm, siz de düşünüyorsunuzdur. Bilhassa yerel anlamdaki seçimlerde galiba bu nemalanma ya da başka bir ifadeyle menfaat ön plana çıkıyor. Elbette kişi ya da kişiler kendi menfaatlerini düşünmek zorundalardır. Bir realitedir. Önce kendini düşünme kabiliyeti. Ama bu menfaat düşüncesi karşıdaki insanın hak ve hukukuna asla müdahale etmemesi esastır. Bizi üzen de bu nokta. Ya da ortalıkta dolaşan konuşma ve dedikodulara bakıldığında biraz da el altından da olsa araştırıldığında menfaatperestlik ortaya çıkıyor. Oldukça tehlikeli ve o kadarda toplumları üzen kamu düzenine zarar veren, kul hakkına giren bir konu olduğu için bu şekil davranan kişi ya da kişiler önce kendim diyerek başkasına hayat hakkı tanımazlar. Bu şekilde davrananlar için her şey mübah gibi görünür. Ben varsan her şey vardır. Eğer ben yoksam her şey yoktur veya olmamalıdır. Kapitalist bir ekonomi ile maalesef yönetiliyoruz. Kapital kimin elinde çok ise kimin kesesi dolu ise söz ve makam sahibi olmak istiyor. Eğer makam sahibi yapılmaz da sadece kapital elinde bulunursa, devreye parti gücünü, siyasetin gücünü veya iktidarın gücünü kullanmak istiyor. İşte o zaman kısa kısa seçilen kişi veya iktidar da bulunan parti arkadaşı, siyaset arkadaşlığını devreye sokmak istiyor. Eğer birlikte hareket ettiği siyasi kişi makam da oturan yetki sahibiyle bir temas kurar da menfaatçinin işini halleder yoluna koyarsa bal kaymak misali her şey yolunda. Yok, eğer o makamdaki birlikte hareket ettiği işinin veya kişilerin maddi taleplerini yerine getiremezse veya ben burada hizmetkarım, burada verilen oylarla emaneten buradayım ve kamunun parasını ve maddiyatını yasa ve mevzuat çerçevesinde yaparım dedi mi ooo yandı efendim keten helvası. En kötü sensin. Seni seçimde görürüz ifadeler havada uçuşur. Sonra nemi olur. İşte o menfaatçiler başka bir ifadeyle siyasi rantçılar devreye girerler ve sahaya inerler. Kendilerine göre işlemlerini yapmayan madde beklentilerine olumlu cevap vermeyen kişinin tekrar aday olması durumunda başlarlar konuşmaya ve çamur atmaya. İftiraya varan karalama kampanyaları ve seçim meydanlarında değil uygun mahvellerde toplanarak o sevmedikleri aday için her yolu mübah kılarlar. Sonucu hep birlikte normalmiş gibi yaşarız. Yazımda hiç kimseyi töhmet altında bırakmak istemem. İsim vermedim. Zaten bu şekilde siyasetten partinin gücünden nemalanan arkadaşım da yoktur. Bir vakıadır. İlçem Ula’da seçim bu şekilde mi kaybedildi sorusunun cevabı bende yok. Ancak bende ne var biliyor musunuz? Bir arkadaş. Bir siyasetçi. Bir partili. Bana dedi ki. Cumhuriyet Halk Partisi ön seçime benzer bir temayül yaptı. Belediye başkan adaylarını temayül yoluyla belirledi ve sandıktan kim çıkarsa aday edileceğini, deklare ettiler. Açıklandığı gün olsa gerek, bana dedi ki, kardeş belediye Akcamıgara (Akçapınar) gitti. Sayın Belediye Başkanı Mehmet Caner Beyefendi Akçapınarlıdır. Dedim ki, kardeş daha seçim yapılmadı, nereden biliyorsun, dedim. Artık işler değişti biz onu destekleyeceğiz dedi. Bu kişi eskiden Adalet Partili sonradan Doğruyol partili bir arkadaşımız idi. Gönül almama konusu gündeme getiriliyor. Gönül almak konusu ile ilgili siyasetten uzak biçimde gelecek yazılarımda sizlerin huzuruna çıkacağım İnşaallah. Hoşçakalınız. Sağlıcakla kalınız…
 
Üst